Gürcistan
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 79905
Müslüman Ailelerin Hristiyan Çocukları
Batum'da LonelyPlanet rehberinde çok övülen bir hostelde yer bulamayınca, pansiyon sahibi bayan sağolsun bize komşusunun evinde yer ayarladı. Ev sahibemizle ilk gün dil sorunu nedeniyle pek anlaşamadık ama sabah Türkçe konuştuğumuzu duyunca başladı bizimle çatır çatır güzel bir şekilde Türkçe konuşmaya. Öğrendik ki, aslen Laz kökenliymiş ve Türkiye’de birçok akrabası varmış. Bu nedenle de sık sık Türkiye'ye gelip gidermiş. Sağolsun Arife günü helva yaparak bayram günü bizlere ikram etti. Kendisi Müslümanmış ama çocuklarının boyunlarında haç taşıdıklarını görünce merak ederek nedenini sormam üzerine ise, devletin Müslüman çocukları hristiyanlaştırdığını ve okula gidip gelen çocuklarının kendilerini Hristiyan olarak benimsedikleri yönünde enterasan bir cevap verdi. Yani Müslüman ebeveynlerin çocukları böylece Hristiyan oluyormuş. Bir gün evvel yer bulamadığımız hostelin bahçesinde otururken Gulnasi isminde hostel sahibi bayan anne babasının da Müslüman olmasına rağmen kendisinin Hristiyan olduğunu anlattı bize, üstelik bu konu hakkında kendisine tek bir soru dahi sormamamıza rağmen. Aklımda kaldığı kadarıyla da kendisine Gulnasi yerine Sophie dememizi rica etmişti bizlerden.
Zanzibar
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 14896
Tek Suçun Mzungu Olmak
Zanzibarlılar genelde güleryüzlü, misafirperver ve sakin insanlar. 'Jambo (merhaba)' diyerek bizleri selamlayan sayısız güzel insanla karşılaştık gezimiz boyunca. Bunlara yanındaki bir-iki yaşlarındaki çocuğuna süt almak için paraya ihtiyacı olduğunu söyleyen bir adam da dahil. İnsanlar o kadar rahat ki, öyle bir şey sipariş edince hemen gelmesini falan beklemeyeceksin, acele yok bir ara geliyor. Alışverişlerde Mzungu'nun (beyaz adamın) gözünün yaşına bakmıyorlar, Zanzibar'da her ne alırsan al, fazla para ödeyeceğine hiç şüphen olmasın. Kaldığımız oteldeki görevlilerden biri olan Cuma isimli arkadaşla muhabbetimiz esnasında 'çok saygılısınız ama turistleri biraz fazla yolmuyor musunuz?' tarzı soruma cevaben; 'suç sende değil, teninin renginde' cevabını alınca sustum. Kısacası sen 'Mzungu'sun dedi. Sen adamları sömür sömür sonra da sana iyi davranmalarını bekle, olur mu? E olmaz haliyle. Gerçi tek anlamadıkları olay tüm beyaz tenli insanların İngiliz gibi sömürücü olmadığı, ah bir bilseler 'beyaz adamı' sadece kendilerinin değil, benim de ne kadar çok sevdiğimi...
Srebrenica
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 12474
Sessizlik de Çığlık Atar
Sabah saat altıda hareket edecek otobüs ile Bosna’nın Tuzla şehrinden Srebrenica’ya gideceğim ama içim kıpır kıpır, bir türlü gözüme uyku girmiyor. Bilmiyorum niye ama içimde müthiş bir korku var. Velhasili gözümü bile kırpmadan tekrar üzerimi giyinip saat beş gibi kaldığım yerden otobüs terminaline doğru yola çıkıyorum. Tuzla'dan otobüse atladığım gibi hedef Srebrenica. Yolda vereceğimiz kısa molada şoförün söyleyediğine göre otobüs bugünkü kadar hiç dolu olmamış. Bu doluluğun sebebi ise buraya ‘gönüllü’ olarak gelen 16-18 yaşlarında İtalyan gençlerden oluşan bir grup. Başlarında ise 24 yaşında bir liderleri var. Sözde buraya bir hafta boyunca Srebrenicalı ailelere psikolojik destek vermek için gelmişler.
K.K.T.C.
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 18934
Bir Kumar Bağımlısıyla Kanka Olmak
Kuzey Kıbrıs denince aklıma gelen ilk şey Mersinli fırıldak bir abimiz. Kendisiyle Girne'de kaldığım hostelde (Cyprus Dorms) tanışma şerefine nail oldum ve sırt çantamı kaldığım odaya bırakmaya gittiğimde ise oda arkadaşı olduğumuzu öğrendim. 'Bir şeyler yemek istersen sana yemek ısmarlayabilirim' teklifini kabul edip düştüm peşine. Ara sokaklarda yaptığımız kısa bir yürüyüş sonrası lüks bir otelin açıkhava restoranında bulduk kendimizi. Dedim abicim iyi hoş güzel de burası biraz pahalı olmasın? Dedi sen geç otur ben hemen geliyorum. Yaklaşık iki dakika sonra elinde iki kuponla geri döndü ve garsona uzattı. Daha sonra da açık büfeye yanaşıp yemeklerimizi aldık. Başladık muhabbete. Kendisi, yine kendi tabiriyle hayatını Kıbrıs kumarhanlerine adamış 'profesyonel' bir kumarcı. Buraya bir düştün mü daha paçayı kurtaramazsın, mesala elime üç kuruş geçtiyse beni uzaklarda arama, buraya gel beni burada bul dedi. Kısacası kendisi yemek yediğimiz otelin kumarhanesinin daimi elemanlarındanmış güzel abim. Yeme, içme ve sigara otelin daimi müşterilerine bedavaymış. Cömert teklifinin nedenini de anlamış oldum böylece. Dünyamı aldılar bir yemek ısmarlamışlar çok mu diyor gülerekten. Dedim madem öyle burada kal, hostelde ne işin var? Yok o kadar da uzun boylu değil dedi. Otel bedava değilmiş. Sağlam para kaldırdığım gün beni en kral odada bulursun, onun dışında hostele devam dedi. Kendisinin aynı zamanda hatunlara karşı da bir zaafı varmış. Kendisi yemese de hatunlara yedirirmiş ve bu vesileyle de Ukrayna'nın yollarını çok aşındırmış benim güzel abim, övünerekten pasaporttaki Ukrayna mühürlerini de göstermekten de geri kalmadı sağolsun.
Mostar
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 11765
İnsan Yapımı Sırat Köprüsü
Mostar denince birçoğumuzun aklına ilk olarak şairlerin Sırat Köprüsü'ne benzettiği Mostar Köprüsü gelir. Hani şu, bir yaz akşamı Neretva'nın kenarına oturup kendisini seyretmenin bir ömre bedel olduğu o güzel köprü. Mostar Köprüsü, bu topraklarda doğup devşirme yoluyla İstanbul'a gelerek burada Mimar Sinan'ın öğrencisi olarak yetişen Mimar Hayreddin tarafından 9 senede tamamlanmış. Mimar Hayreddin köprünün inşaasını tamamladıktan sonra yıkılacağı endişesiyle hemen mezarını kazıp bir süre ortadan kaybolmuş. Yıkılmadığını öğrenince de tekrar ortaya çıkmış.
Saraybosna'dan Mostar'a yaptığım yaklaşık üç saatlik karayolu yolculuğum esnasında bir yandan harika manzaraları seyrediyor diğer yandan da elimdeki kitabı karıştırıyorum. Mostar'a varıp çok merak ettiğim Mostar Köprüsü'nü gördükten sonra sevinçten gecenin karanlığında Neretva Nehri'ne atlayasım geliyor.
Doğubayazıt
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 10564
Bizim Durumumuz Farklı Abi
Türk Dil Kurumu'nun verilerine göre ilçenin ismi "Doğubeyazıt" olsa da resmi makamların İnternet sayfalarında "Doğubayazıt" olarak geçiyor. Kafam bir hayli karışıyor, en iyisi kulağa daha hoş geldiğini düşündüğüm "Doğubayazıt"ı kullanayım. İstanbul'dan İran'a direk uçuşların pek de ucuz olmadığını düşündüğümden, önce uçakla İstanbul'dan Van'a gidiyorum, oradan da Gürbulak ya da Esendere sınır kapılarının birinden İran'a geçme arzusundayım. Uçakta dağcı bir grupla tanışıyorum, rotaları Ağrı Dağı. İran'a gitmek üzere yolda olduğumu söyleyince istediğim taktirde onlarla beraber Doğubayazıt'a gidebileceğimi söylüyorlar ve teşekkür ederek bu nazik tekliflerini kabul ediyorum. Havaalanından çıkar çıkmaz bizi bekleyen minibüse atladığımız gibi önce kahvaltı yapmak üzere şehir merkezinin oradan da Doğubayazıt'ın yolunu tutuyoruz.
Sırbistan
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 37579
Mini Şortlu Sarışın Bir Baloncu
Hiç mini şortlu, havalı bir gözlüğü olan sarışın bir baloncu gördün mü okuyucu? Cevabın 'hayır' ise yan taraftaki fotoğrafa bir de daha dikkatli bakmanı rica ediyorum. Gözün aydın, bundan böyle görmemiştim diyemeyeceksin. Kızları süslerine o kadar düşkün ki, her ne iş yaparsa yapsınlar dış görünüşlerinden taviz vermiyorlar. Unutmadan sana önemli bir konuyu da hatırlatayım hemen: her öğünden sonra diyete başlayan bayanlara Sırp hatunlardan hodri meydan; sabah akşam börek yememize rağmen tığ bile bize özeniyor. Ben demiyorum, kendilerinin yalancısıyım.
Bu yazımda fotoğraf ve videolar eşliğinde sırasıyla Novi Sad ve Belgrad gezi notlarımın yanısıra pratik seyahat bilgileri de bulacaksın.
Van/Erciş
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 11154
Depremle Beraber Er'i Gitmiş Ciş'i Kalmış
Okulda deprem hesaplarıyla bir hayli haşır neşir olmuş bir öğrenci olarak depremden sonra Van'a gitmeye karar verdim ve bunun sonucunda planlarını yapmış olduğum İran gezisini biraz öne alarak önce İran'a, oradan da dönüş yolunda Hakkari üzerinden Van'a gittim. Amacım depremin etkilerini bir mühendis gözüyle gözlemleyerek arşivime bu konu hakkında birkaç fotoğraf kazandırmaktı ve öyle de oldu. Gerçi her ne kadar depremden yaklaşık iki ay sonra Van'a varabilmiş ve bazı şeyleri kaçırmış olsam da yine de gittiğime değdi diye düşünüyorum. Bazı fotoğrafları aşağıda seninle de paylaştım.
Ağlama Duvarı
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 10243
Ağlama Duvarı'nda Akmayan Gözyaşları
Kudüs şu ana kadar ziyaret ettiğim yerler içerisinde tekrar gitmek istediğim iki yerden birisi. O'nu farklı kılan ise bağrında barındırdığı ve uğruna sürekli bir mücadele içerisinde bulunan farklı din ve kültürler. İşte bu nedenden Kudüs denince aklıma ilk gelen yerlerden birisi ise Ağlama Duvarı. Kudüs'e gitmeden önce sanal ortamda ön araştırma yaparken ziyaretçilerin Ağlama Duvarı'nın yanına giremediklerini ve ibadet eden insanları sadece uzaktan seyredebildiklerini okumuştum. Kudüs'e vardıktan sonra ise 'sormadığın her şeye müsade var' sözünü yürürlüğe koyaraktan duvarın tabiri caizse ağzının dibine kadar girdim. Kimse de sen ne arıyorsun hemşerim diye sormadı. Hemen belirteyim okuyucu, gözünden tek bir damla yaş geleni görmedim
Hasankeyf
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 8687
Hasan'ın Keyf'i Yerinde Değil
Az kaldı okuyucu, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek Hasankeyf katliamınına, Hasan'ın Keyf'ini süremeyeceğimiz günlere çok az bir zaman kaldı. Hasankeyf'i suları altında bırakacak Ilısu Barajı'nın yapımı son sürat devam etmekte. Bu ne anlamına mı geliyor? Senin için hazırladığım videoyu bir izle istersen:
Fas
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 10786
Marakeş Ve Yeşilçam’lık Bir Son
Bu seferki durağım kalbimde ayrı bir yeri olan güzel ülke Fas’ın güzel şehri Marakeş. Marakeş'e vardığımda takvimler yirmiiki martı, termometre ise +24°C göstermekte. İlk dikkatimi çeken şey ortalıkta montla dolaşan insanlar oluyor. Sonradan anlıyorum ki, burada yaz geldi demek için en az +30°C ve yukarısı olması gerekmiş. Kısacası termometre sıcaktan patlasa dahi o montlar ya da en azından kazaklar kolay kolay çıkmıyor.
Fas, krallıkla yönetilen eski bir Fransız sömürgesi. Gerçi Fas’ın bugün itibariyle sömürge olmadığını söylemek, yerçekimi kuvveti diye bir şey yoktur diye iddia etmek gibi olurdu. Burada Fransız izlerinin ne kadar da kuvvetli olduğunu görüyorum ve buraları daha iyi anlayabilmek için soluğu, bundan daha uygun bir yer olmayacağını düşündüğüm Fransız Kültür Merkezi’nde alıyorum ve sokakları arşınlamaya oradan başlıyorum.
Dubai
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 10589
Hazıra Dubai Bile Dayanmaz
Dubai’nin gelirlerinin sadece 10%‘un petrolden geldiğini duyunca doğrusu bir hayli şaşırmıştım. Yakın zamanda tükenmesi beklenen petrol rezervleri nedeniyle de tüm umutlarını turizm sektörüne bağlayarak uzun vadede bir yatırım yapmayı planlamışlar ama anlaşılan ipin ucu bayağı bir kaçmış. Beş yıldızlı otelleri andıran metro istasyonlarından saraylardan geri kalmayan otellere, dünyanın en çılgın inşaat projelerinden lüks düşkünü halkın harcamalarına bir de son zamanlar tüm dünyada kendini hissettiren ekonomik kriz de eklenince Dubai’nin şu an içinde bulunduğu ekonomik durumdan kaçınması adeta imkansız olmuş.
Avusturya
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 13445
Senin Bana 5 Cent Borcun Yok Muydu?
İnsan uzun süre aynı memlekette yaşayınca oraya ilk vardığında garibine giden şeyler bile sıradan gelmeye başlıyor, bu nedenle de üniversite hayatımı geçirdiğim güzel şehir Viyana ve genel olarak Avusturya hakkında ne yazayım diye düşünürken en çok da bu soruyu sordum kendime: Ne yazayım ki? Her şey çok normal! Bana kattığı güzellikler nedeniyle bir taraftan bu ülkeyi ve özellikle de sosyal faaliyetlerin merkezi güzel şehir Viyana'yı çok severken, diğer taraftan da her geçen gün kendini daha fazla belli eden ırkçılık nedeniyle daha fazla soğuyorum insanlarından. Kısacası milliyetçiliğin nasıl bir şey olduğunu Türkiye'de, sistematik ırkçılığı ise Avusturya'da öğrendim. Her şeye rağmen bu yazımda sana mümkün olduğunca Avusturya'nın güzellikleri hakkında bilgi vermeye çalışacağım okuyucu. Amacım burada yaşayan bir şahsın gözünden sana ülkeyi mümkün olduğunca anlatmaya çalışmak olacak.
Şeyh Zayed Bin Nahyan
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 9716
Varlığın 'İnanç' ve Müsriflikle Birleştiği Nokta
Bu seferki durağımız Birleşik Arap Emirliklerinin başkenti Abu Dhabi'de bulunan ve adını, ebedi hayata göç etmiş Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan’dan almış olan Şeyh Zayed bin Nahyan Camii. Şeyh Zayed Bin Nahyan son zamanlar yerküre üzerinde yapılmış en şatafatlı camilerden birisi olma özelliğine sahip.
Kudüs
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 8589
Kudüslü Çocuklardan Selam Var
Seninle bir ara Kudüs hakkında uzun uzun yazacağız ama istersen sana önce Kudüs'te Kubbet-üs-Sahra'nın hemen yanında top oynadığım çocukların selamını ileteyim okuyucu. Basında sürekli Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs-Sahra hakkında yapılan bir yanlışa dikkatini çekmemi istediler. İstersen lafı fazla uzatmadan bu konu hakkındaki görüntülerimizi seyredelim..
Kuşlar Gibi Özgürüm
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 10940
Paraşüt Atlamak Nasıl Bir Duygu?
Bir an yerin ayaklarının altından kayıp gittiğini ve kendini 4000 metreden boşluğa bıraktığını düşün okuyucu. Sanki hiç kıpırdamadan öylece yerinde durduğunu ve yukarıdan kibrit kutusu büyüklüğünde görünen kilometrekarelerce büyüklükte yeşil alanların üzerine üzerine geldiğini. Yaklaşık 45 saniye süren serbest düşüş süresi esnasında belki de hayatında bir araç içerisinde otururken dahi ulaşamadığın saatte 239km hızla yere doğru yaklaştığını ve yine hiç önceden karşılaşmadığın bir şiddette rüzgarın kulaklarında çınladığını. Tam işin keyfini sürdüğün sırada bir an paraşütün açılması ile o hırçın rüzgarın şiddetini kaybettiğini ve süzülerek bu maceranın başladığı noktaya doğru yöneldiğini. Yere iniş yaptıktan sonra ise haftalar boyu yüzünden eksilmeyecek bir tebessümle; halbuki uçağa daha yeni binmiştik, ne de çabuk bitti dediğini düşün. İşte paraşüt atlamak böyle bir şey..
İran
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 19809
Kapitalizme Bir Kılıf, İran İslam Devrimi
İran'ın dünya basınındaki şişirme negatif imajı turizm sektörünü de olumsuz yönde etkilediğinden ve dolayısıyla ülke turistler tarafından tercih edilmediğinden sokaklarda herhangi bir yabacıya denk gelme ihtimali yok denecek kadar az. İranlılar ülkelerine gelen bu az sayıda yabancının zihinlerinde mümkün olduğunca pozitif bir imaj bırakmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İsfehan’da girdiğim bir İnternet kafenin sahibi para almadığı gibi üzerine bir de çay ikram ederek döndüğümde çevremdekilere İranlıların terörist bir halk olmadığını anlatmamı rica ediyor. Bu seyahati uzun bir süre unutmam mümkün olmayacak gibi..
Ramallah-Filistin
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 13368
Ram + Allah = Ramallah
Bu sefer çok farklı bir yere gidiyoruz okuyucu. Basından takip ettiğimiz üzere; tüm dünya tarafından tanınan ve başkenti, üzerinde Mescidi Aksa'ya ev sahipliği yapan Doğu Küdüs olan bir devlet olabilme adına uluslararası diplomasi arenasında son zamanlar sıkça boy gösteren Filistin’in Batı Şeria bölgesinde bulunan Ramallah sokaklarının tozunu yutmak üzere yollara düşüyoruz seninle. Ama istersen önce gideceğimiz yerin ismini analiz etmekle işe başlayalım. Arapça'da „Ram” ve "Allah" kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelen Ramallah'ın Türkçe karşılığı "Allah’ın Dağı".
Glasgow/İskoçya
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 13944
Kilti Giy, Frikiği Verme
Evet okuyucu seninle bu seferki durağımız etek giyen erkekler diyarı olarak hafızalara kazınmış İskoçya. Yazının başlığından da anlayacağın üzere giydikleri eteğe kilt diyorlar. Geleneksel çalgılarının ismi ise gayda. Bir dönem misafir öğrenci olarak kaldığım Glasgow şehrine gidelim istersen önce. Bir de seninle gezme şerefine nail olalım bu şehrin sokaklarını. Geri döndüğümüzde herkes bize; "onu bunu bırak da, etek giydin mi etek?" diye soracaktır ama aldırış etme, takıntılı milletiz vesselam.
Hassan II.
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 7944
O Bir Dünya Devi
Güzel ülke Fas'ın güzel şehri Marakeş'i ziyaretin ardından, üç saatlik bir tren yolculuğu sonrası Kazablanka şehrine varıyoruz ve ilk işimiz güzel bir eseri ziyaret etmek. Fotoğrafta görünen; dünyanın en büyük camilerinden biri olan Hassan II. Camii. Hassan II. adını daha çok tipik Arap mimarisi ve sahip olduğu 210 metrelik dünyanın en uzun minaresiyle duyurmuş bulunmakta. Bu, böyle dev bir minareye sahip Hassan II. camiine aynı zamanda "dünyanın en yüksek mabedi" unvanını da beraberinde getirmiş.
İsrail
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 17188
Ölü Deniz'de Balık Tutmak
İsrail’e, aralarında barış anlaşması bulunan tek komşusu Ürdün’ün Kızıl Deniz kıyısındaki Akabe şehrinden bir Cuma günü giriş yapıyorum. Sınırdaki güvenlik sorgusu esnasında yarım saat boyunca bitmek bilmeyen ve Münker ve Nekir meleklerinin bana yöneltmiş olduğu adeta psikolojik bir savaşı andıran envai çeşit tüm soruları cevaplayıp cenneti garantilemiş olmanın verdiği rahatlık ile bagaj kontrolü yapılan bölüme geçiyorum. Bu işi de sorunsuz atlattıktan sonra manken yavrusu İsrail sınır görevlisi hatunlardan biri bir bardak soğuk su uzatarak İsrail’e hoş geldin diyerekten gülücükler saçmaya başlayınca ah yesinler sizi deyip düşüyorum yola.
Oslo/Norveç
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 10843
Breivik'e Beş Kala
Kuzeyde yaz günlerinin uzun ve neredeyse gecelerden mahrum geçtiğini İsveç’te, kış sabahları günün aydınlanmasını ve aradan bir kaç saat geçmeden tekrar ortalığın zifiri karanlığa bürünmesini ise burada, Norveç’in başkenti Oslo’da öğrenmiş oldum; Breivik’le henüz tanışmamış Oslo’da. ‘Koca bir gün’ dediğimiz şeyin burada kışları bir kaç saatten ibaret olduğundan zaman hissiyle beraber yaşam sevincini de kaybedebileceğini kısa sürede anlıyor insan.
Felekten Bir Erasmus
- Ayrıntılar
- Muratcan Gümüş tarafından yazıldı.
- Kategori: Seyahatname
- Gösterim: 21725
Glasgow'dan Ramallah'a Bir Erasmus Dönemi
Öğrenciler genelde maddi imkansızlıklar nedeniyle seyahat edememekten yakınırlar. Halbuki seyahat etmek için en önemli olay paradan çok iş hayatının yoğunluğuna boğulmuş insanlara oranla öğrencilerde daha fazla olan zamandır. "Öğrenci olmak seyahat etmeye bir engel değil tam aksine bir sebeptir" cümlesinin kanıtı olan birazdan okuyacakların, üniversite öğrencilerine sunulan Erasmus programından yararlanarak yaptığım seyahatin kısa bir özetidir.